adil ışık gibi boktan bi mağazadan (no offence) on liraya şahane dickies modeli pantolon ve kalem etek almama ne demeli?
martta kar yağar mı? yağarsa işe gidememek mümkün olur mu?
bir kedi neden her sabah saat 07:15'te gelip ağzımı yüzümü pıtpıtlar da yorganın altına girmez, öle uyuzluğuna beni uyandırıp gider? (bkz. mercan)
gün boyu fındık ve kuru kayısı (gün kurusu ama) yemek insan bünyesinde kaç metreküp gaza sebebiyet ve mahal verir?
martta kar yağsa da bizim öğrencilerden kaçı soğuktan donmuş mor suratlarla kuruma gelir?
fransız beresini yamuk takmak boynumuza pranga mıdır?
paçanga böreği neden sadece pastırma ve kaşarla yapılır? ıspanaklısı olmaz mı misal?
yemekteyiz programını izlemeye en fazla kaç dakika dayanılabilir?
martta kar yağmazsa, nisandan ümit kesilmemeli midir?
bu bileğimdeki "faith & pain" a.k.a "fatih & pelin" dövmesini ne ile cover up ettirebilirim?
uçlu kurşun kalemi kim buldu acaba?
uçlu kurşun kalemle tırnağının arasındaki pislikleri ilk kim temizledi acaba?
osuruk sesini komik yapan kişinin rezil olduğunu düşünmek midir yoksa insanın doğası gereği aciz olanı komik bulması mıdır? yoksa nedir?
alkaline trio'nun avril lavin (nasıl yazıldığını bilmiyorum) ile düet yapacak kadar popoş olmasına ne kadar ramak kalmıştır?
bacağındaki, koltuk altındaki, ve bilimum pis yerlerindeki kıllara, aslında bildiğimiz karamelden başka bir şey olamayan, erimiş şeker ve limon karışımı yapıştırarak epilasyon yapmak hangi midesiz kadının kopasıca başının altından çıkmıştır?
sanatsal fotoğraftan sadece kedi fotoğrafı çekmek anlamını çıkartan zihniyet ne zaman biter?
pavlov'un canı çok mu sıkılmıştı?
pavlov'un canı çok sıkılmıştı da gözü köpekceyize mi ilişmişti?
pavlov aslında gözü dönmüş bir psikopat mıydı?
pavlov ile "hov hov!" arasındaki ses benzerliği sizi de kıllandırmıyor mu?
(pavlov hakkında aklımdan çıkmayan soruların sonu gelmez, çok afedersiniz, zoofiliye kadar götürürüm işi, iğrençleşirim.. pavlov'dan o kadar tiksiniyorum, hesap edin artık..)
bilimum gazetenin internet sayfasındaki foto galerilerde ünlülerin ünlü olmadan önceki ve sonraki ya da makyajlı- makyajsız fotolarının dönüp durması bitmeyecek mi?
son yüz yılın türk dehası bedri baykam mı ferhan şensoy mu? ya da var mı öle bişi, ben mi uydurdum bi yanımdan? (bence tabiyki ferhan şensoy!)
facebook'ta martta kar yağsın diyen en az yüz bin kişi bulabilir miyim?
kafayı dikkatlice uygun yerden bi daha yarsam, önümüzdeki yılın halloween partisinde makyaja gerek kalmadan harry potter olabilir miyim?
bu son söylediğimden allah saklasın mı, korusun mu?
sümük neden tuzludur? ve fakat bunu ben nerden biliyorum?
birini gerçekten evire çevire dövüp, ağzını kırabileceğinizi iliklerinizde, damarlarınızda hissettiğiniz oldu mu?
eve gelen ustanın bira içmesi nedir?
1 yorum:
Sana bir fotoğraf çektim oyuncak müzesinde. Çok sevineceğin anlar yakındır yavru.
Yorum Gönder