10 Şubat 2009 Salı

my home my home! my kingdom for my home!

annemlerin bahçede kendisiyle aşırı alakasız kara kuru bir kediden doğma bu tüy yumağı pamuk şekerini görünce kendisini ısırma arzusuynan yandım tutuştum.. kısmet olmadı.. pençeler mevzu bahis olduğunda ebat biçare kalırmış şeklindeki naçizane vecizemi sizlerle de paylaşayım istedim..
taşındık biz. eski evimizle aynı miktara kocaman, ferah, yenilenmiş bir ev bulduk ve yerleştik.. umarım her şey güzel olur çünkü eski evin karanlığı bizi an be an depresyona sürüklemekteydi. darlanıp darlanıp ağlamalar, boş yere huysuzlanmalar, sokaktan eve girmek istememeler meğer bu yüzdenmiş, anladık, huzurluyuz. çünkü ikimiz de artık koşa koşa evimize geliyoruz her akşam! deplasmanmış meğer o ev, puansız döndük ama artık önümüzdeki maçlara bakacağız.. ne alakaysa.. te allahım!

ps: vintaj! kirazlarımın da benim de favorimiz sensin! teşekkür eder, bir gün  dövme yaptırırsan diye şimdiden hayırlı uğurlu olsun deriz..
ps 2: atlas pasajının en alt katında, girince soldaki tütün mamülleri satan dükkanın yanına açılan vintaj mağaza fiyatlarıynan insanı çılgına çeviriyor. şahane şeyler, daha şahane fiyatlara! vintaj deyince aklıma esti. 10 liraya şapka aldık yahu!!!

Hiç yorum yok: