büyük kedi küçük balığı yer!

bu yazı mercan etkisi altında yazılmaktadır.. kendisinin güzel kafası klavyenini üzerinde durmakta, ıslak burnunu ağzıma yüzüme sürmektedir..

güzel oğlum her gece, eskisi gibi benimle uyuyor. gece kulakları üşüyünce ya da lokum'dan sıkılınca gelip burnuma minik minik patileriyle dokunuyor, ben yorganı açıyorum o da içeri, karnımın üzerine yerleşiyor. tıpkı bebekken yaptığı gibi. babasının söylediği gibi olmadığı için çok mutluyum. hatta son zamanlarda başıma gelen uğursuzluklardan yakınmayı bir kenara bırakıp sırf bu yüzden bile mutlu olarak şükredebilirim! (ettim bile) 

lokum da ayrı tabi ki o da benim melek kızım, onu da çok seviyorum ama.. mercan başka.. geçenlerde sushi yaptıydık (valla billa biz yaptık bu fotodakileri), artan balıkları da bu iki ibişe verdiydik. tabi sonrasında her bir yandan somon parçacıkları ayıkladık! "bir koku geliyor fark ettin mi?" şeklinde başlayan araştırmalar, gizli yerlerde unutulmuş balıklara önce kimin  dokunacağına dair yapılan tartışmalarla sonuçlanmıştı.. aah ah! yine sushi yapsak ya biz. negzel şey sushi! bi de bu kedilerin suhsi macerasının zeytin episode'u var ki aman ne siz sorun ne ben anlatayım! kıssadan hisse: kedi güzel şey! iki kedi daha güzel şey! sushi en güzel şey!