Bizim Güzel ve Yalnız
Ruhumuz
Ruh sağlığı, akıl sağlığı, beden sağlığı kadar
önemlidir ve hatta çoğu zaman beden
sağlığı üzerinde büyük ölçüde etkiye sahiptir. En ufak bir sırt tutulmasından
ölümcül kanserlere kadar, ruhsal bozuklukların oluşumlarında birincil derecede
rol oynadığı pek çok bedensel hastalık olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış
durumda. Dünya genelinde konunun
ciddiyeti on yıllardır bilinmekte ve
ruhsal bozukluklara karşı hem bireysel hem kitlesel bazda önlemler alınmakta.
Ancak ülkemizde hala böyle bir farkındalıktan söz edemiyoruz maalesef. Psikiyatr / psikoloğa gitmenin “Duydun mu
Ali/ Ayşe tahtaları kırmış, ampülleri yakmış, kafa vuçiçi olmuş! Hihihii..”
yaftası ile karşılanması, bir çok ruhsal
bozukluğun temelinin yorgunluğa ya da uykusuzluğa bağlanması, bedensel rahatsızlıklar kadar önemsenmemesi,
kişinin kendisine atfettiği “güçlü olma” özelliği ile psikiyatra/ psikoloğa
gitmeyi kendisine yedirememesi gibi etkenler nedeniyle bir çok kişi bir çok
ruhsal bozukluk altında şu an siz bu yazıyı okurken bile ezilmekte. Bu, işin
ciddi ve üzücü kısmı.
Yerel Derdoluk
Bir de konunun ciddiyetini yerle bir eden yerel yaklaşımlar söz konusu. Ruhsal sıkıntıdan
kendisini öldürme noktasına gelmiş kişiye ballı sütle müdahale, bitkisel kürlere
boğma, sırtında bardak çekme, alnına sülük yapıştırma, yaşam koçlarının saçma
uygulamaları ile bin bir çeşit şarlatanlığa maruz bırakma, internetten okunan yarım
yamalak bilgiyle kendine ya da bir başkasına teşhis koyma, hocalara götürüp
muska yedirme / hafız yalatma/ seccade emdirme…
Ülkemizde maalesef hala şöyle düşünen pek yok: YA ben dişim ağrıdığında
dişçiye gidiyorum, değil mi? Ruhum ağrıdığında neden psikiyatra/ psikoloğa
gitmiyorum? Herkesin de cevabı pek hazır maşallah: YA BENİ BENDEN İYİ Mİ
BİLECEK ELİN ENTELİ? İKİ KAFA SALLAYIP MİLYONLARI CUKKALIYCAK! YOKYEAA! VAR MI
BENDE O GÖZ? (Annesini dövüp kendi bileklerini üç yerinden kesti)
İlgi ve Sevgiye
Açlığın Son Noktası: Götten Ruh Hastalığı Uydurmak
Bu saydıklarım yeterince üzücü değilmiş gibi bir de ruhsal
bozukluklar hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan, sahip olmadığı ruhsal
bozukluklar üzerinden prim yapmaya, içine düştükleri kimi kötü durumlardan
uyduruk ruhsal bozukluklarla sıyrılmaya, sahip olmadığı karizmayı yine sahip
olmadığı ruhsal bozukluklarla oluşturmaya çalışan bir güruh var. Bu güruh, beni
en çok üzen kısım. Gerçek bir depresyon hastası görmeden sürekli “AY çok fena
depresyondayım kanka iki gündür saçımı bile yıkamadım” diye gezenler, iki gün
üst üste aylardır uğramadığı spor salonuna gitti diye kendini manik evrede
sananlar, üç tane bira içip sokak köpekleriyle dans etti diye “üff yine
şizofrenim azdı” diye saçmalayanlar… Tüm bunları çok MATAHmış gibi, çok güzel,
olumlu şeylermiş gibi yaşayan bu insanları sadece bir saatliğine bir ruh ve
sinir hastalıkları kliniğine götürüp gerçekten bu hastalıklardan çeken
insanların yaşadıklarını görmelerini isterdim. Manideyken kendi çocuğuna zarar
verenleri, depresyondayken 6 ay yataktan çıkamayıp su bile içmeyi reddedenleri,
psikoz atağı geçirip sürekli kendisini öldürmesini emreden ürkütücü sesler
duyanları bir saatliğine görüp yaşadıkları hayata yerlere yatıp ağlayarak
şükretmelerini isterdim.
Bu yazıda bu tip insanların geliştirdikleri uydurma ruhsal
bozuklukları inceleyeceğiz. Gerçekten her hangi bir ruhsal/ duygusal
bozukluktan muzdarip olan herkesi tenzih ederek ve özür dileyerek ilk tipimizle
başlayalım:
Çok Üşengecim ve Hala Yaşımın Gerektirdiği Yeterli Olgunluğa
Ulaşamadım Depresyonu :
Bu depresyon türü günlük rutinlerini yerine getirmeye
üşenen, sorumluluk almaktan hoşlanmayan ve aldığı sorumlulukları kesinlikle
yerine getirmeyen insanların ortak hastalığıdır. Sabah işe gitmeden yatağını
toplamaya üşenen ama iş çıkışı bir yere eğlenmeye gidilecekse 20 km ötedeki
kuaföre gidip saçı başı yaptırmaya güç bulabilen bu kişiler, neden çocuğunuzun
doğum gününe gelmedikleri sorulduğunda “Üff canım istemedi, üşendim, ayrıca da
fak yu” diyemedikleri için, “ÇK KTÜ DPRSYNDYM YHA” demeyi seçerler. Yanı sıra ilgiye açtırlar. Üşengeç, miskin,
sorumluluktan kaçan biri ne kadar ilgi duyulmayacak biri ise, depresyondaki
kişi o kadar ilgi gösterilecek biridir. Bu ilgi ikili ilişkiler anlamında da
sömürülür. Gidip sevgilisini aldatan
kişi, “BEN DEPRESYONDAN NE YAPTIĞIMI BİLİYOR MUYDUM YAHU?” diyecek kadar
alçalabilir. Karşı taraf “Gel o zaman bi psikoloğa gidelim aşkm” derse iş kötü L
Zıvanadan Çıkmanın En
Saygın Yolunu Buldum Bipolar Bozukluğu:
Hem kadın hem erkekte sıklıkla karşılaşılsa da erkeklerde
daha sık rastlanan bir bozukluktur. Kişi
nedense, bipolar bozukluğun hep mani evresinde yaşar. Kafasına göre içer,
sıçar, gezer, tozar, eve geldiğinde de kimse ona hesap sormasın ister. Ya da biriyle
yakınlaşır, işler ciddiye gitmeye başlar, kişi bunu istememektedir, daha
takılacağı çok kız vardır. Kimseyi kırmadan işin içinden çıkmanın en güzel yolu
iki dudağının arasındadır: “Kızım bipolarım ben, bağlanamam kimseye. Üzerim
seni” Evet, çoğunlukla ilişkiler bazında
kullanılan bu yöntem aslında argo anlamıyla tam bir “şrfsz piç kurusu” olmanın
önüne geçen birincil önlemdir. Kimse kişinin yüzüne “Sen şrfzs bir piç
kurususun” diyemez. Çünkü o BİPOLARDIR.
Yazıktır ona. Kişinin önünde
kuduz gibi eğlenip, her türlü boku yiyip kimseye hesap vermeyeceği o güzel
günler serilmiştir çoktan. Herkesin hayatında “Yha benim eski sevgilim
bipolardı biliyo musun?” türünden prim yaptıracak anılara sebep olması
nedeniyle de bu kişiler asla unutulmazlar.
How to Get Away with
Halıya Sıçmak for No Reason Şizofrenisi:
Öncesinde arkadaş grupları arasında yersiz seviyesizlikler
ve taşkınlıklar yapan birileri hep olsa da , özellikle sosyal medya kullanımdaki artışla birlikte her içkiyi
fazla kaçıranın yaptığı saçmalıkları paylaşıp üzerinden olumlu etkileşim alması
üzerinden yaygınlaşan bir rahatsızlıktır. Şizofreni hastalığının klinik
anlamıyla alakasız olup, her taşkınlık edene “ALLAHIN ŞİZOFRENİ :D” denmesi
nedeniyle bu ismi almıştır. İlgiye ve sevgiye aç olan bu güruh durup dururken
osuruğunu çakmakla yakmak, bar tepelerinde soyunmak, kediyle köpekle french
kiss yapmak gibi saçmalıkların ardından aşırı durağan, inanılmaz künt, ve
neredeyse “numb” bir ruh hali takınırlar. Bilinçli olarak takındıkları bu halin
onları daha tahmin edilemez kıldığına, cazibelerini artırdığına inanırlar. İki
saniye önce donunu indirip 15 kişinin önünde halıya sıçan adam, bir bakmışsınız
elinde kurşun kalemle duvara bir çöp adam çizmiş, onunla sanat konuşuyor. Bu
hastalıktaki ayırıcı tanı da tam da bu noktada ortaya çıkıyor: Eylemlerin/
Belirtilerin görülme sıklığındaki en büyük etken kişi dışında başka birilerinin
kişiyi bu eylemleri gerçekleştirirken görmesi ya da kayıt altına almasıdır.
Yoksa bu hastalıktan muzdarip kişiler tek başlarınayken oldukça sıradan ve
sıkıcı bir hayat sürerler. Salonda pijamasıyla Aşk-ı Memnu izlerken evden çıkıp
ilgi gördüğü kişilerin yanına gelince tüm vücudunu koli bandıyla sarıp oturan
insan gördü bu gözler.
Nasıl Tedavi Edilir?
Üç grupta incelediğimiz Fantastik Ruhsal Bozukluklar, bence
çağımızın vebası haline geldi. Nedeni ise aslında hepimizin anlayacağı gibi
iletişimsizlik, ilgi açlığı ve sevgisizlik. Bazı vakalar o kadar derinleşmiş
oluyor ki, artık onlar bu fantastik hastalıkları bir zırh gibi giyinerek
yaşıyor, gerçekten karakterlerinin neye benzediğini hatırlamıyorlar. Bu noktada
tabi ki en önemli tedavi yöntemi kişinin kendisine, olduğu gerçek kişiye sevgi
ve ilgi göstermek. Eğer bu fantastik
hastalıkların etkisindeki kişiye sevgi
ve ilgi gösterirseniz hastalık hızla güçlenecek, hatta sizi de içine
çekecektir. Çevrenizde yukarıda
saydığımız belirtileri gösterdiğinden şüphelendiğiniz bir arkadaşınız ya da
akrabanız varsa, lütfen en kısa zamanda kendisini bir odaya kapatıp geçek
kişilik özellikleri ortaya çıkana kadar DÖVÜN. Ağzına burnuna sert bir cisimle
vurun. ŞAKA ŞAKA. Tabi ki de dövmeyin. Bir vileda sopası yardımıyla biraz itip
kakabilirsiniz belki… ŞAKAAAA…
İletişim çağındayız diyoruz ama kimsenin birbirini gerçekten
tanıdığı yok. Bir kişiyi gerçekten tanıyıp o kişiyi gerçekten olduğu kişi için
sevmeyeli ne kadar oldu? Peki ya kendinizi olduğunuz kişi gibi göstermeyeli ne
kadar zaman geçti? Biraz öz eleştiri yapalım, sonra yaşam koçumuzun ofisinde
buluşuruz. (NO)
Herkese ruh sağlığı fantastik günler!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder