30 Ekim 2009 Cuma

haydi kızlar okula


efenim güzide memleketimizin çok iyi olduğu nadir konulardan biri de üreme. sevgili başbakanım da bu konuda oldukça teşvik edici, kendisi de harika bir örnek, muhteşem, kalabalık ailesiyle. hepimiz yumurtlama dönemi olsun olmasın, üreme anını yakalama peşinde ömürler çürütüyoruz. bir çocuk kime yeter, en az bi altı- yedi olsun ki tadına varılsın, çocuk sahibi olunduğu anlaşılsın, ele gelsin şöyle aile nüfusu.. yoksa üç kişilik aileye aile mi denir anasını satayım! geniş italyan ailesi bizim xl türk ailemiz yanında bok yesin, her evde bir ordu olsun. amin. 
işte bu zihniyet içinde bir de alt başlık var, o da "erkek evlat" sahibi olma hevesi. oğlan olana kadar sık dişini gülseren ana! yumurtla da yumurtla! ömrünün yüzde atmışını karnın burnunda, geri kalanını da yatakta geçir, kocanın çabalarını boşa çıkartma! erkek oldu mu yine durma, başka yağız delikanlılar yetiştirmeye aç kanatlarını, bu uğurda özgürce uç, sınır- ufuk tanıma! 
sosyo ekonomik düzey denen şeyi, çoğu insanımız güney amerika'da bir ülke adı sanmakla beraber, çocuğunu kuru ekmek ve suyla beslemenin de tamahkarlık olduğu fikrinde. "gelen rızkıyla gelir" anateması çerçevesinde bir çok çocuk, şanslıysa, ömür boyu kuru bakliyat ve tahıl rejimi ile form tutuyor. sokakta çalışmak zorunda kalışlarını da sportif faaliyetler ihtiyacının karşılanması olarak mı ele alsak napsak.. zabıtadan, polisten kaçış, dayaktan, zopadan kaçış falan... koş dur yağız oğlan!
erkek evlat, eli kalem tutacak yaşta para saymaya başlıyor, 3 yaşında 3 basamaklı rakam tanır hale gelebiliyor. ölesiye bir rekabet, bir hırs, bir azim! duygu denen şey, onlar için nakit olarak hesaplanabilen bir olgu haline geliyor. sonra bu gençler büyüyor, evlendirilip çoğalmaya teşvik ediliyor. karılarına da mal muamelesi yaparaktan, kendilerine sermaye yani çocuk yapmaya başlıyorlar. aynı tahıl diyeti, aynı sportif aktiviteler, aynı duygusal likidite... bu sarmal başkalarıyla birleşip kendi dna yapılanmasını oluşturuyor. ayrı bir ırk doğuyor, ne mutlu!
sosyo ekonomik düzey denen şeyi tanımlayabilen diğer kısımda da durum pek farklı değil. erkek evlat sahibi "az buçuk okumuş" ailelerin oluşturduğu kesim, oğullarına veliaht, kont, lord muamelesi yaparak kendi işlerinin devamına ya da yeni kariyer emellerinin peşine koşuyorlar çocuklarını. erkek evlat 13 yaşında "biz" özneli cümleler kurmaya başlıyor, bilmiş bilmiş kariyer hedefleri oluşturuyor, duygu denen şeyi bu kez "biz" öznesi bencile indirgiyor. bir ömür anasının aslan oğlu olan bu gençler, ergenlik bittiğinde (yaklaşık 30 yaşında) "the world is mine" temposuyla akıyor kadınlar alemine, "onu yedim, bunla takıldım, şunu şöle götürdüm" konulu paneller veriyor etraflıca. evde durum hep aynı, anasının aslan oğlu, anası tarafından aslan sütüyle besleniyor, yediği boklar "kırılan cevizler" olarak hınzır kikirdemelerle karşılanıyor. oğlan da almış gazı, napsın, "ıssız adam" olacak el mahkum! sonra artık üreme yetisini kaybetmeye yakın, evleniyor, aklı "biz"de kalan erkek evlat, karısı yerine yeni takılmasyonlarla fazla alakadar olduğundan mıdır nedir, bir iki çocuğu karısından, geri kalanı üç beş taneyi de takılmasyonlarından yapıyor. o takılmasyonların aklını seviyim orası ayrı. anasına babasına torun torba gösteren anasının aslan oğlu, anasından aferin alıyor, başı sıvazlanıyor, sırtına yastık konuyor. karısı bitkisel hayatta. oğlan hala "biz şöleyiz, biz böleyiz" diyerekten kendini övmekte, bir yanı hala ıssız adam. 
bu nedenle erkek evlat yetiştirmek konusunun dersleri verilmeli bencileyin, üniversitelere bölümler açılmalı. kadınlarda genetik olarak işler baştan yolunda. kadınlar duyguyu nakitleştirmiyor, orasını burasını kırpmıyor, "biz" dedi mi bunu özneyi çoğullaştırmak için söylüyor gerçek anlamında; kendi götünü kaldırmak için asla "biz" demiyor kendine. vicdan dersen gani gani.. o yüzden kız evladı tarlada olsa yeşerir tek başına, meyve verir. ama gel gör ki, erkek evlatları da yetiştiren kız evlatları. bu nedenle bence belediye ahşap boyama yerine erkek evlat yetiştirme kursları açsın beleşe. sonra gene aynı kız evlatları çağan ırmak hakkında ileri geri konuşmak, ıssız adamların çoğalmasından dem vurmak zorunda kalmasın. erkek evlatlar da insanevladı olsun. ben bunu diyorum, kötü mü diyorum? insanlık adına bir adım atsak diyorum, fena olmaz mı diyorum? we are the world diyorum, daha ne diyim diyorum. 

2 yorum:

Elmoş dedi ki...

Sevgili RanaR Hanım,

İsteğiniz sıraya konmuştur. En kısa sürede belediye tarafından tahtadan erkek evlat oyma ve erkeklerin köküne ileri seviyede kibrit suyu dökme kursları temin edilecektir. O zamana kadar Blogspot Sorority'de gönül dinlendirebilirsiniz. "Blogspot Sorority" çok yakında elmosdiyorki'de.

Saygılarımla,

Kadir Baştop

RanaR dedi ki...

sevgili kadir büyükbaş..
ay şey, baltop.. ay amaan baştop!
hah ne diycemi unutturdunuz bana ilahi..
elmoşdiyorki de kuran kursu açsanız takipteyiz her türlü..
o sevgiler, saygılar bizden..
öptüm gıdıdan.