bayram seyran diye diye, çayır çimen eze eze, kendimizi önce bir günlüğüne kuşadası'na, sonra da gökova'ya attık. bugün geldik, acımız büyük.. kuşadası'nı direkt görmezden geliyor ve konuyu gökova'nın ne melem bir doğa harikası olduğunu ballandırmaya doğru değiştiriyorum. aslında ballandırmaya da hacet yok, bildiğiniz cennet! patronum, hakan'ımın "gökovam sana geliyorum!" konulu panelleriyle her dalga geçişim, şu anda kulaklarımda acı bir çınlama olarak yankılanıyor. gerçi gökova'yı bu kadar sevmemizin çok önemli bir başka sebebinin evlerinde konakladığımız aslı-esat-ilter "muhteşemüçlüspor" u olduğundan da şüphem yok! şahaneydiler, ne kadar teşekkür etsek az.. gökova hakkında bişi demiycem, fotolara bakıp bi fikir edinin ya da hemen kalkın gidin! kişisel niyetim, niyeti bozup, kafayı kırıp, evi barkı gökova'ya taşımak en kısa zamanda. evet.. sanırım bu kadar söyleyeceklerim. p.s.: atatürk havalimanı'nda ziraat bankası atm'si olmaması?!!
p.s.2: grrrrrrrrrr!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder