bu erkek milleti ne zaman büyür?
bir kedi neden günde kırkbinsinek kez mama yeme aşkıyla yanar tutuşur?(bkz. mercan)
bu erkek milleti ne zaman seçim yapabilecek iradeye sahip olur?
bu torrent'in allah belasını versin mi?
asmalımescitte yanıma gelip "kokun çok güzeaal, ben de istiyoruam bundaaağn" diye zevzekleyen elemana "git burdan!" diye bağırmama ne demeli?
ıssız bir adaya gidecek olsanız yanınıza kaç şey alırdınız? (trick soru)
facebok'ta "msn'de kelime başına enter yapanların klavyelerini kendilerine yedirmek isteyen en az on üç kişi bulurum" diye bir grup kurayım diyorum, nasıl olur?
bir kedi kısırlaştırma operasyonunun hemen ardından, henüz narkoz etkisi altındayken neden cama kapıya tırmanmaya çalışır? (bkz. lokum)
egomun ağzını kırıp, iç sesimi de konuşma terapisine göndermeye düşünüyorum, ne dersiniz?
bu erkek milleti ne zaman açık konuşmaktan korkmaz hale gelir?
haha zakkum diye bi grup hipokondriyak diye şarkı yapmış abi, gülsem mi ağlasam mı?
patma'nın hiç alakasız konulardan aynı anda bahsetmesi ne zaman biter?
sarhoş gecenin ertesi günü habire "deprem mi oluyo lan?" hissiyle yaşamak ne melem bir kavgadır?
bu erkek milleti ne zaman saklanmaz?
kendi kendine küfretmek dinimizce caiz midir?
türkün aklı hakkaten de (en azından benim) tuvalette geliyor. peki ama neden?
"alladı pulladı iki lafın arasına ellerin hatırına beni doladı" derken şair insanı nasıl bir buhrana sürüklüyor?
bi de şairin psikolojik sorunları dsm 5 çıkarttırır adama zorla değil mi?
bu erkek milletinin efendi görünümlü "piç" olan modellerinin hepsini taksim'de sallandıralım mı? (salıncakta değil tabi ki)
kibir kime yakışır?
bu kadar agresyonu ben neremde biriktirmişim 27 sene?
o değil 27 sene sonra "slogancı feminist" mi olucaz yani ne bu?
"nefs- nefis- nesfit" kelimeleriyle kurulacak ilk cümle sizi de acıktırmıyor mu?
e o zaman "nefs" falan deme daha di mi?
bu kadar bokladığım iki erkek sayesinde dün gece gülmekten yanaklarımın ve başımın ağrıması sizce de bir dilemmayı gözler önüne sermiyor mu?
o zaman ikilikler bitsin mi?
hiç tanımadığınız biri size sokakta çiçek verse falan.. ne olur ki? di mi?
sublime'ı özlemeyenimiz kaldı mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder