23 Ağustos 2007 Perşembe

zaman geçmiyor




bekledim bu sene hep bekledim. ama hiç gelmedi o beklenen. kaldım burada, kaptırdım kendimi yeniliklere. safça heyecanlandım, aptal gibi unuttum. bir dolu saçmalıkla boğuştum ve kaldım burda böyle. ne oraya gidebildim ne gelen oldu. ne burda durabildim, ne onlara laf geçirebildim. bomboş. bombok. tik taklar yavaşlamış meğer, habersizim. kalakaldım. kıpırdamadan. ama çokça savrularak. yalnız bir tek yerde kalarak. her gün, günü gününe ve günden güne artarak. zaman geçmiyor. adım siliniyor zayıf hafızalardan. kaybederek kaldım burda böyle. bir yandan kazanarak. kazanmak ve kazandırmak için kaybederek. uğursuz bir kahraman gibi dev çınarların gölgesinde. yüzüm güneş görmedi, kurudum ardımda kalanlara bakarak. harcayarak ve harcanarak. çoğaldım ama ne fayda. "gökyüzü güneş olsa sensiz karanlıktayım". karanlık canavar gibi yiyor tün odalarını bildiğim evlerin. neden gelmez ardındaki dağların? bunlar da ev, bunlar da kapı! ben koştum belki de doğmamış hastalıklarıma tüm kapıları kapayarak. gözüm kör, yok diye. o hiç olmayacak ama var olduğu zamanlar da oldu diye. zaman yavaşlamış, gözümde artık yok olarak. gittim ardıma baka baka, aslanlar gibi. yalnız bir tek yerde kalarak. her gün, günü gününe ve günden güne artarak

Hiç yorum yok: